Önceden yazdığım Silent Hill yazılarında da özellikle üzerine basarak belirttiğim “korkmaktan korkan” bir insan oluşum, Dead Space’le daha da körüklense de, böyle güzel bir oyunu oynamamanın haksızlık olacağını düşünmek, takdir edersiniz ki yerinde bir karar olmuştur.
Bizler için olağanüstü, değişik, damaklarımızda farklı tatlar bırakacak bir senaryosu yoktu Dead Space’in. Neydi ona odaklanmamızı sağlayan? Yapımcıların son zamanlarda daha çok aksiyona dönük oyunlar hazırlamasıyla korkuya aç oluşumuzdu, sorunun cevabı. Hazırlanan yaratıkların zorluğu, ürkütücülüğü ve tansiyonun oyunun finaline kadar her dakika yüksek seyredişiyle kaliteli bir yapım hazırlamışlardı, dikkatleri çeken de bu oldu zaten. Dead Space’in satış başarısı ve IGN, Gamespot gibi dev otoritelerden aldığı yüksek puanlar doğrultusunda seri olmasına karar verilmişti. EA’in sürpriz bir şekilde duyurduğu, oyunun sonundan da mutlaka bir devam oyunu geleceğini bildiğimiz Dead Space 2’de, geçtiğimiz yılın ocak ayında raflardaki yerini almıştı. Çilekeş bir mühendis olan Isaac Clarke’ın, yıldızlar arası maden çıkarımı yapan bir uzay gemisinin kâbusa dönüşmesiyle başlayan macerası, olayların bir anda karışması ile kaldığı yerden devam ediyordu ikinci oyunda [e.n: İkinci oyunda Isaac’in konuşabildiğini öğrenmiştik. Malum ilk oyun boyunca ağzını açıp tek bir kelime etmemişti adam].
İşletim Sistemi: WINDOWS XP (SP3), Vista (SP1) or WINDOWS 7
İşlemci: 2.5 GHz
Ram: 1 GB
Ekran Kartı: 256 MB
Harddisk: 10 GB boş disk alanı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Göndermek istediğinize emin misiniz? eğer spam küfür içeriyorsa silinecektir.